6 Aralık 2015 Pazar

Oğluma Mektup

Sevgili Met,

Maalesef sana günümüzün mikemmel biloggır anneleri gibi duygu yüklü bir mektup yazamayacağım. En azından şimdilik. Belki ileride. Zaman ne getirir bilemeyiz, belki sen değişirsin, belki ben değişirim, belki şartlar değişir, işte o zaman yeni bir mektup yazarız. Hatta belki sen de bana cevap yazarsın :)

Neyse konumuza dönecek olursak sana bu mektubu yazmaktaki maksadım, şu anki durumu daha net anlamanı sağlamak, yaşam şartlarımızın bende yarattığı tahribatı görüp ileride başına gelebileceklerden ürküp, kendini toparlaman için sana son bir uyarıda bulunmak. Zira seninle ilgili çok hain planlar yapmaya başladım.

Canım oğlum, zaman bazı insanlara su gibi akıp geçerken bana bir gün dört gün gibi geçiyor. Sabah kalkıyoruz ( aslında sana göre sabah, pratikte insanlık hala geceyi yaşıyor ) altını değiştiriyorum, oyun oynuyoruz, kahvaltı yapıyoruz, yumurta ve peynire bulanan kıyafetlerini değiştiriyorum, uykun geliyor, uyutmaya çalışıyorum, olmuyor, küsüyorum, sonra yine deniyorum, azcık kavga ediyoruz, sonra kalkıp yine oynuyoruz, yine altını değiştiriyorum, sütünü içiriyorum, seni yıkıyorum, artık biraz gevşediğini düşünerek tekrar uyutmaya çalışıyorum, yine olmuyor, başaramıyorum, altını değiştiriyorum, yürüşüye çıkıyoruz, eve dönüyoruz, oyun oynuyoruz, sonra bir hevesle 'babamızın gelmesine kaç saat kalmış acaba?' diye bakıyorum ki o da ne'si? bu saat geri mi kalmış? bir de telefonumuza bakalım. 11 mi? hönnnkkk?!?!?!! yok artık! biz saatlerdir ayaktayız, daha babamızın (pedagoglar babamız diye hitap edilmesini onaylamasa da, o bizim evimizin babası işte) gelmesine, 8,5 saat mi var? :( Bence uyuyalım diyorum, tatlım gel uyuyalım diyorum. Başka türlü akşam olmaz diyorum. Tek çare uyumak diyorum. Hayır, uykun olmasa uyumayalım ama uykun da var yani en mantıklı çözüm bu. Gel devrilip yatalım ana-oğul diyorum. Ama yok. Uykuya gerek görmüyorsun. Neyse oğlum, bir şekilde akşam ediyoruz. Sonra ertesi gün oluyor, yine akşam oluyor. Sonraki gün de, o hafta da, o ay da geçiyor. Zor da olsa zaman gelip geçiyor.

Şimdi olduğu gibi gelmeye, geçmeye, akmaya devam edecek zaman.

Sonra evladım, bir bakacağız sen gelmişsin 28 yaşına :) (Neden mi 28? Sen doğduğunda ben 28 yaşımdaydım, o yüzden 28'i seçtim. Bu konuda daha fazla açıklama yapma gereği duymuyorum tatlım.) Tabi okul bitmiş olacak, iş hayatı başlamış olacak. Mesailer, trafikler, iş çıkışı arkadaşlarla bir şeyler yemeler içmeler derken yorgun argın eve geleceksin. Bana iyi geceler öpücüğünü verip, kendini yatağa atacaksın ve saniyeler içinde sızacaksın. İşte benim yıllarca sabırla  beklediğim o gün, o an gelmiş olacak. Hihoha!!! :) Saatleri saymaya başlayacağım, gecenin ikisi olduğunda sessizce başına gelip, aniden zırıl zırıl zırlamaya başlayacağım. Yatağından panikle fırlayıp, kabus mı gerçek mi anlamaya çalışırken, bir taraftan da derdimi anlamaya çalışacaksın. Sorular soracaksın, derdim nedir çözemeyeceksin. Panik olacaksın. Sırtından soğuk terler boşalacak. Mutfağa gidip su getireceksin, içmeyeceğim. Neyin var diyeceksin, söylemeyeceğim. Gel bi hava alalım diyeceksin, gözyaşlarıma gaz vereceğim. Sonra aniden susup yatağıma gideceğim. Sen ne olduğunu anlamaya çalışacak kadar bile enerjiden yoksun halde uykuya dalmışken, 15 dakika sonra yine başında dikileceğim. Aynı senaryo ile. 45 dakika sonra yine aynı kabus. 27 dakika sonra yine başında biteceğim. Böyle böyle sabahı sabah edeceğiz. 5 gibi de 'hadi kalk karnım acıktı, bi tost yap da yiyelim' diyeceğim. 'Şaka mısın yahu?!? bi git başımdan' dediğinde, hayır gerçeğim, annenim, kalk çabuk tostumu yap ama önce çayı koy da o arada demlensin' diyeceğim. Sonra hayırlı bir evlat olarak kalkıp, tostumu çayımı hazırlayıp, yorgun-argın-uykusuz üçlemesi ile işe gideceksin. Tıpkı baban gibi..

Şaka şaka :) yaa ciddi mi sandın? Ben sana kıyar mıyım mavişim benim (kalp kalp kalp) :) Ben senin sağlıkla o yaşa geldiğini, mutlu, keyifli bi hayatın olduğunu dünya gözüyle göreyim, intikam mintikam istemem. Üzüldüğünü görmek ister miyim, dayanabilir miyim? Ne sanıyorsun beni? diyerek burada sözü İbrahim Tatlıses'e bırakıyorum.



7 yorum:

  1. Hahahahahaha ya cok hain plan buu amaa eğlenceli 😉😀😀 kıy kıy annesi o daa uykusuz kalsın 1 gün 😄😄

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o yaşa gelsin, planımı tekrar gözden geçireceğim :)

      Sil
  2. Ay bunada bayıldımmmm. Ne hoş ne seker yazilar bunlar boyle:))) bravoo:)))

    YanıtlaSil
  3. Ay bunada bayıldımmmm. Ne hoş ne seker yazilar bunlar boyle:))) bravoo:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müge Hanımcığım blogumda sizi görmek gurur benim için :) Hoşgeldiniz

      Sil