22 Haziran 2016 Çarşamba

30 YAŞ KARARLARI



Eskiden çok uzak gelirdi 30 yaşında olmak… Evet baya uzak zannediyordum ama şıpp diye geldi işte. Anlamadım bile ne ara 22’den 30’a vardım.

Ama hiiiiç 30 hissetmiyorum öncelikle onu söyleyeyim. 30 yaşında olunca insanın üzerine çökeceğini zannettiğim olgunluk, durgunluk, sakinlik… cık , yok valla hiçbiri uğramadı bana. Ama tabi sert köşelerim bir miktar da olsa törpülendi, azıcık yumuşadım en katı olduğum mevzularda bile. Beklediğim kadar olmasa da az biraz gelişme gösterdiğimi fark ediyorum 30 yaşıma bastığım şu sıcak yaz günlerinde.. Ama bu miktar beni pek kesmedi ki kendime bir dizi 30. yaş kararları aldım J

1-Detoks : yok ama gıda detoksu değil, eşya detoksu. Eşya derken bir evde, ofiste olabilecek ne varsa hepsinden bahsediyorum. Kıyafet, çanta, eski dergi, ofis malzemesi, numuneler, takı, toka, sehpa.. Kullanılmayan ama bi’ gün kullanırım diye atamadığım, kalabalık yapan, alanımı daraltan ne varsa bu detoks kapsamında yol vermek istiyorum. Kullanmadığım o kadar çok şey var ki, ya anısı var diye ya bi’ gün lazım olur da bulamazsam diye sıkıştırıp duruyorum çekmecelere. Mesela onlarca defterim var ama ben notlarım için sadece telefon ve tablet kullanıyorum. Artık hepsine elvedaa demenin vakti geldi.

2- Zaman yönetimi: bu aslında hepimizin derdi, büyük şehirde yaşayan herkesin zaman sıkıntısı var. Hep gidilecek yerler, aranacak arkadaşlar, ziyaret edilecek büyükler, yapılacak işler var ama vakit yok. Oğlum doğduktan sonra anladım ki vaktim yok diye sızlanıp durduğum günlerde ne çok vaktim varmış. Esas olan o ki iyi yönetilen bir 24 saatte her şeye olmasa bile birçok şeye zaman bulunabilir. Bu konuda bana kılavuz olacak kitabımın siparişini verdim bile J

3- Daha fazla film izlemek: bu madde 2016’nın başında eşimle aldığımız kararlardan biri aynı zamanda. Hedefimiz haftada 1 film izlemekti ancak Sevgili Met ile güne 5’te başlamamız, tüm gün koşturmamamız, günü en erken 21:00’da kapatmamız, bu arada filmi ayarlamamız, mısır patlatmamız, filmin başlaması, bitmesi derken saatin 00:00 olması ve uyanmamıza 5 saat kalmış olması sebebi ile yılın ilk 6 ayındaki skorumuz maalesef ayda 1 film oldu J Yeni yaşımda bu skoru en azından ayda 2’ye çıkarabilmek dileği ile..

4-Kütüphanemdeki okunmamış stokunu eritmek: ayda veya iki ayda bir mutlaka 5-6 kitap satın alırım ve bunların yarısını iki arada bir derede de olsa hemen okurum ancak diğer yarısını –aslında bilgilenmem gereken bir konusu olmasına rağmen – okuyamam, 5-10 sayfa okur kaldırırım rafa. İşte bunlar birike birike ufak bir tepe oldu. Kendime söz; o tepe erimeden yeni kitap siparişi yok.

5-Yavaşlamak: elimde sihirli bir değnek olsa, ilk bunu değiştiririm galiba. Şu aceleciliği, tez canlılığı, sabırsızlığı alıp uzaklara fırlatır, yavaşlık, sakinlik ile doldururdum içimi. Bu konuda yazılmış iki kitap almıştım ama okumasına bile tahammül edemediğim için kütüphanemdeki okunmamış stokunda başköşede duruyorlar. Öyle imreniyorum ki yavaş yürüyen, yavaş yiyen, yavaş konuşan, yavaş yaşayan insanlara. Ne diyeyim, 30’da olmadı, kısmetse 35’e kadar yavaşlamak dileği ile..

6- Sağlıklı yaşam: her zaman ilk hedef ama her türlü bahaneyle alt sıralara savuşturulan hedef. Sağlıklı beslenmek, spor yapmak, stresten uzak olmak… Bu curcunada biraz ütopik sanki ama yine de şuraya koyalım bir sağlıklı yaşam kararı.

7- Daha fazla seyahat etmek: çocuksuz günlerimizde uzak-yakın demeden her fırsatta seyahat eder, yeni yerler görmek için programlar yapardık. Ancak çocuk sahibi olunca en uzun yolculuklarımız Avrupa yakasına geçmek oldu. Hamileliğin ilk aylarında biri lezzet diyarı Antakya diğeri fıstık dünyası Gaziantep olmak üzere iki seyahatimizi yakmak zorunda kaldık ve kendimizi güzide mahallemize hapsettik. Bir de Sevgili Met 3,5 aylıkken 4 saatlik mesafedeki aile büyüklerini ziyarete gitmiştik ki ben o yolculuk sırasında beyleri baş başa bırakıp, arabadan inerek son sürat ters yöne doğru koşarak uzaklaşmamak için kendimi zor tutmuştum. O denli keyifli (!) bir yolculuktu. Artık Sevgili Met’in bir yaşını geçmiş ufak bir yetişkin olmasının verdiği cesaretle yavaştan gezinmeye başlayabileceğimiz kanaatindeyim.

Sanırım bu bünyeye bu kadar yeni karar yeterliJ


E peki var mı sizin de eklemek istedikleriniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder