Evet, gerilim filmi devam ediyor. Uykusuzluk
canımıza tak etti ve bir yola çıktık. Amacımız sallama, pışpışlama, emzirme,
öpme, okşama, arabada gezdirme gibi hiçbir desteğe ihtiyaç duymadan kendi
kendine ve deliksiz uyuyan bebelerimizin olması, o uyurken bizim de uyku,
yemek, film izlemek, duş yapmak, bir arkadaşımızla iki lafın belini kırmak gibi insani ihtiyaçlarımızı karşılamamamız,
hayata geri dönmemiz…
Uyku eğitimi yöntemimi seçerken
birçok ekolü okudum, uygulayanların yorumlarını okudum. Hepsinden kafama
yatanları not aldım ama ağırlıklı olarak The Sleep Lady- Kim West’in İyi
Uykular Tatlı Rüyalar El Kitabı’ndan destek aldım. Kafam karıştıkça,
kararsızlığa düştükçe onu açtım okudum. ‘Kafanı karıştıracak ne var canım?’
diyebilirsiniz. Evet, yok aslında, her şey gayet açık. Ama bu küçük insanlarda
öyle numaralar var ki adınızı bile karıştırabilirsiniz. Sistem belli, çok net
aslında ama çok alakasız bir tepki veriyor, ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz.
Neyse artık konuya gireyim. Ancak
öncelikle bebeğinize kiminle bakıyorsanız, anneanne/baba/bakıcı vb. bu konuda
hem fikir olmalısınız o kişiyle. Siz evde yokken ayağında sallar, çok ağlayınca
‘’ayy ben dayanamıcaaamm’’ yapar falan maazallah! Emekleriniz boşa gider. Yok,
eğer tek başınıza bakıyorsanız ve eğitimi yalnız verecekseniz, kendiniz ile
mutabık olun öyleyse. Güçlü, istikrarlı, kararlı ve dirayetli olmak
zorundasınız. Yoksa bu yolun sonu gelmez. Bi’ kerecik geri adım atarsanız hep
atarsınız ve o minik insan bunu bildiği için size o adımı attırana kadar
uyumaz. Gerekirse günlerce uyumaz, inanın bana. Zaten bu onun için çok da zor
bir şey değil. Aylardır uyumayan birinden bahsediyoruz. Bu aşamayı
tamamladıysak uygulamaya başlayabiliriz.
Bu eğitim sırasında size lazım olan
malzemeler; bir adet uyumayan bebe, bir adet bebek karyolası, bi’ sandalye ve
bir tane de uykusuz ana veya varsa (aslında daha çok tercih edileni) baba. Genel
olarak Ferber abimizin sert üslubu hariç hepsi aynı kapıya çıkıyor aslında. İlk
üç gün sandalye yatağın yanında, sonraki üç gün odanın ortasında, sonraki üç
gün odanın kapısında, son üç gün ise odanın dışında,koridorda veya bebeğinizin
sizi görmeyeceği ama sizin onu göreceğiniz/duyacağınız bir yerde.
Tüm malzemelerimiz tamamsa uyku
rutinlerimizi belirleyelim. Size ve bebeğinize en uygun, en pratik, en rahat
rutinler neler olursa onları yapın. Öğlen uykularının rutinleri daha kısa, gece
uykusununki daha uzun olsun. Mesela bizimki şu şekilde; öğlen perdeleri
kapatıyoruz, uyku tulumunu giyiyoruz, su içiyor, emziğini alıyor, öpüp iyi
uykular, tatlı rüyalar diyoruz duyabileceği bir sesle ve yatağa yatırıyoruz.
Gece ise buna duş ve süt içme ekleniyor.
Bu şekilde başladık kendi çapımızda
uyku eğitimine ancak ben ilk üçgünde sandalye ile yatağın yanında oturmanın
yanına asrın hatasını yaptım ve elini tuttum L L L evet bunu yaptım. Sallamadan uyudu
ama bu defa elime alıştı, elimi çeker çekmez uyanıyordu. Dolayısı ile ilk üç
günden sonraki aşamaya geçemedik yani sandalyeyi odanın ortasına alamadım.
Çünkü odanın ortasından malum şahsın elini tutamıyordum. Bir tarafım buna da
şükür derken bir tarafım gece-gündüz tüm uykularda elelesiniz, bi’ saçmalama
lütfen diyordu. Bu dönemde Sevgili Met’in odasını ayırmıştık, uyku tulumuna
alıştırıp battaniye açıldıkça uyanmaların önüne geçmiştik, sallamayı
bırakmıştık ama bunların hiç biri hala bana uyuma lüksünü tanımıyordu.
Okuduklarımı uygulayamıyordum. O kadar çok ağlıyordu ki çaresiz kalıyordum.
Eşimle konuştuk, bu işi tek başımıza çözemeyeceğimize karar verdik ve bir uyku
koçu araştırmaya başladık. Peki uyku koçu önderliğinde uyku eğitiminden sonra
Sevgili Met uyudu mu? Detayları yazımızın üçüncü bölümünde J
Bol uykulu günler, geceler dilerim
Yazının 3. bölümünü merakla bekliyoruz efendim :) Ali Metin sonunda uyudu mu?
YanıtlaSil