Kurucusu Aslı Gökdere'nin kaleminden evmanya.com'un öyküsü..
İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü
tamamladıktan sonra Satış Geliştirme Uzmanı olarak Kariyer.net’e girdim. Bu
şirket bana internetin yeşil ışık yaktığı şirkettir. Satışı, satış sonrası
müşteri ilişkilerini, tamamen online olan bir ürünün nasıl pazarlanması
gerektiğini burada yakından izleme şansım oldu. Sonraki internet sektörü
deneyimim ise Hürriyet’in altında yer alan dikey bir modelde idi. Burada da
medya sektörünün internet işlerine karşı yaklaşımları, reklam satışı konusunda açılmış
bambaşka bir satış kanalının ilk büyük geliştirmeleri gerçekleşiyordu.
Hürriyetim.com’un hürriyet.com.tr oluşu… Farklı dikeylerin satın almalarının
yapıldıgı süreçler… Aslında Kariyer.net gibi bir internet girişiminde yer
aldıktan sonra Hürriyet gibi çok daha büyük bir yapıya geçtim, umudum onların
da bu konudaki vizyonlarının daha büyük olması yönündeydi ama girişimci
faktörünün tüm vizyonu belirlediğini orada net olarak anlamış oldum ki sektör
yeni gelişen bir sektör olunca projeler kişilerin bireysel başarı ve hedefleri
ile doğru orantılı olarak büyüyüp gelişiyor. Medya alanında kendi kariyerini
belirlemiş kişilerin yönetimindeki yapılar, vizyoner girişimcilerin yer aldığı
bir projeye göre gücü ne olursa olsun çok daha ağır ilerliyor. Bir kere girişim
projesinde yer alıp işlerin nasıl ilerlediğini, hızlı çözümler ve pratik
yolların sürekli izlendiğini görünce malesef protokol ve uzun onay süreçleri
çok da takip etmek istediğiniz yollar olmuyor. Hata denilen şeyin aslında
sadece tecrübe tanımı ile başının kesilip bir kenara atıldığı bir yapı da yer
almak kişiye azim yüklüyor, işini sevdiriyor ve araştırmacı tarafını ortaya
çıkarıyor. Hürriyet her çalışanı gibi bana da iyi kötü tecrübeler edindirdikten
sonra pazarlamaya olan ilgim ve yurtdışı staj tecrübelerim beni çok ilgi
duyduğum ağızdan ağıza pazarlamaya götürdü. Fikrimühim’de Proje Geliştirme
Koordinatörü olarak çalışmaya başladım.
Tabii bu tam zamanlı görevleri yerine getirirken 2006 yılında evlilik
hazırlıkları ile birlikte açmış oldugum bir ev-yaşam-dekorasyon blogum vardı.
‘Evimizin Her şeyi’ isimi okuyunca ne işe yaradığını anladığınız üzere evdeki
her ürünü satan, ev trendleri,dekorasyonunu takip eden, mimardır,
elektrikçidir, tesisatçıdır size bulup getirecek bir site olması fikrine adım adım,
kendi ihtiyaçlarımdan yola çıkarak başladım. Evim için aldığım ürünleri amatör
dekoratör bakışıyla anlatıyor, fiyat karşılaştırıyor, toptancılarını buluyor
hale geldiğim 2009 senesinin sonunda yurt dışında fuarlara gitmeye başladım.
Hatta bir evi tekrar dekore etmek konusunda gereken tabldot bilgiyi veren
kurslara gittim. Zamanla en iyi mutfak, dekorasyon tedarikçileri, mobilyacıları
tanıdım. Ev elektroniğine meraklı olan eşim de bu konuda katkıda bulunuyordu.
2009 Paris Maison Objet Eylül fuarı sonrası bir ilham ile kolları sıvadım.
Fuarda bir Türk ithalatçı ile tanışıp anlaştık, ürünlerin bir bölümünü o
bayilerine dağıtacak internet üzerindende bir tek benim kanalım ile satış
yapacaktı. Eşimin şirketi üzerinden başlatmayı o dönem uygun görüp, sanal POS’larımızı
aldık, ve daha bir örneği olmayan duvar stickerlarını 2009 senesinde satmaya
başladık. Bunlar Elle Decor, Maison Francaise markalarını kullanarak Belçika’da
üretilmiş pratik dekoratif ürünlerdi ve biz bu ürünleri altı ay içinde
sitemizde stoklarını tükettik. Eşim 20 senelik bir beyaz eşya- ev elektroniği
perakendecisi olduğu için, ürünleri tedarikçilerden doğrudan avantajlı
fiyatlarla alabiliyorduk. Ev elektroniğini onun yönettiği ev dekorasyonunu ise
benim yönettiğim bir satınalma organizasyonu ile yola başladık. Ben sektörün
kalabalık oldugu belirli semtlerde elimde çantam, ve sunumum ile şirketimi
tanıttım, Kadıköy Serasker’de mağazamızın üst katını tekrar dekore ederek bir
ofis yaptık ve Ocak 2010’da full time görevime burada başlamış oldum. Aynı sene
Kagider’e en küçük üye olarak başvurumu yaptım.
O zaman bir iki VC’ye başvurdum, ama şu anda dikeylerin bu kadar popüler
olmasına rağmen, 2010′a girmek üzereyken, sadece ev dekorasyonuna dair bir
e-ticaret projesine inanmadıklarını söylediler. Beyaz eşya pazarının verimsiz
oldugunu, dekorasyonunda pek parlak olmadığını söyleyenler oldu. Bu kişiler
sektörümüzün en çok e-ticarete yatırım yapanları şimdilerde. Sonrasında Pamir
Gelenbe ile tanıştım. Onun aracılığıyla, İngiltere bazlı fonları temsil eden şirketlere
sunum yaptık. Bu sunumların birinde şimdiki ortaklarımdan biri olan Müge Ağralı
ve Turgay Ağralı ile tanıştım. Yatırım arayışım sırasında YKM gibi bir tecrübe
ile yollarının kesişmesi benim için çok önemli bir şans ve tecrübe olacaktı.
Türkiye’de perakende anlamında birçok deneyimleri olan bir gruba bağlı
yöneticinin kişisel girişimi olması üzerine yaptığımız görüşmeler olumlu
sonuçlanmış ve beraber yola devam etme kararı almıştık. Ortaklarımın şirket
içinde çoğunluk olmak istemeleri o an için bir dezavantaj oluşturmamış,
katacakları değer sebebi ile doğru orantılı olacağı fikrinde eşim ile hem fikir
olmuştuk. Elimizdeki tedarikçi gücünü kendilerinin hali hazırda çalıştıkları
tedarikçilerle geliştirecek, lojistik konusunda çok iyi teklifler alacak.
Bankalardan da aynı oranda iyi pos oranları alacaktık.
Hikayemden etkilendiler ve çoğunluk hissedarı olarak ortaklık yaptık.
Evimizin her şeyi markası gittikçe daha fazla IKEA ile birlikte anılmaya
başladığı için yeni bir marka seçme yolunu tercih ettik ve Evmanya olarak Nisan
2011 de yeni şirketle yola devam ettik. Bizim bir startup olarak o zamana kadar
çok hızlı yapmaya alıştığımız bazı şeyler, işin içine ajanslar, focus grupları
vs. girince süreçte çok zaman kaybettik. Bunu aslında bir önceki işimde deneyimlemiş
olmama rağmen, klasik şirket yönetim zihniyetini koruyan ortaklarım süreçlerin
bu şekilde ilerlemesini uygun bulmuşlardı.
Aslında çok basit organize edilecek konular onların sektörde yeni olmaları
sebebi ile uzun süreçler ve toplantılar halini aldı. Çoğunluk hissedar
olduklarında şirketin vizyonunun belirlenmesinde ana güç haline geldiler ve ben
yılmayıp işi onlara temelinden anlatmanın yeri geldiğinde örneklerle üzerinden
geçmenin, öğretmenin en doğru yol olacağına inandım ve böyle de yapmaya çalıştım.
Ama bunun bana tahminimden çok daha büyük süreçlere mal olacağını öngöremedim.
E-ticarette en büyük rakip zamandır. Sizinle birebir aynı işi yapacak rakip
sizden sonra gördüğünüz pazar avantajlarını yakalarsa sizin o zamana kadar ilk
yapmış oldugunuz bir şeyi bir anda hızla yapabilir ve arayı kapatabilir.
Şirketimin ikinci round yatırım arayışı işte tam bu sürece denk geldi. Rakipler
gelmeye başladı, pazar hızlı bir büyüme gösteriyor. İçinde bulunduğumuz dönemin
tam tanımı da bu.
Bu arada Evmanya.com domaine geçişten 2 ay sonra kızım dünyaya geldi.
Ertesi gün ofise gitmeyi planladığım bir gece doğum için hastaneye gittim ve
kızımın 40. günü itibari ile ilk kızım dediğim işime tam gaz tekrar başladım.
Hayatımın en güzel dönemi Evmanya ile Zehra’nı hayatıma girişi ile başladı
diyebilirim.
Girişimcinin egosu olmaz, onun ayağına gitmem, bu yatırımcıya şirketimi
anlatmam demez. Tek amacı işinin bir yerlere geldiğini görmektir ve ben de ilk
melek yatırımcılarım ile bu sekilde ilerledim. Yeri geldi şirketimin çoğunluk
hissesinden vazgeçtim, yeri geldi kişisel ihtiyaçlarımdan vazgeçerek hayal
ettiğim kariyeri bir kenara ittim. Pişman mıyım? Tabii ki hayır! Her şey
tecrübe =) İşimle birlikte ben
de büyüdüm, geliştim, eğittim kendimi.
http://www.kaldiracetkisi.com/’dan
alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder