31 Aralık 2012 Pazartesi

Bu bir yeni yıl yazısıdır!




Şu sıralar tüm bloglarda, gazete/dergilerdeki köşe yazılarında, sosyal medyadaki profillerde yeni yıl konular yazılar yayınlanıyor, trendlere uymak adına 2012’nin son günü ve son saatlerinde yeni yıl dileklerimi paylaşmayı başarmış olmanın gururunu yaşıyorum :)



2013’ün

Daha sağlıklı
Daha huzurlu
Daha mutlu
Ailemize, sevdiklerimize daha fazla vakit ayırabileceğimiz
Fazla kilolarımızdan kurtulduğumuz :)
Spor yapmaya yaşamımızda yer açabileceğimiz
Çok eğlenceli
Bol kahkahalı, yüzümüzden gülümsemenin eksik olmadığı
Gereksiz alışveriş ve masraflar yapmadığımız, hatta üstüne birikim yaptığımız :)
Faturaların ve ekstrelerin geçen yılki rakamların yarısı kadar geldiği
Daha az çalışıp,daha çok para kazandığımız (don’t work hard, work smart :)
İzlenecek filmler listesinden daha fazla film izleyebildiğimiz
Kitap okuma hızımızın kitap satın alma hızımıza yetişebildiği
Kronik problem haline dönüşmüş yabancı dilleri konuşmaya başladığımız
Henüz hayat arkadaşını bulamamış olanlar için aşkla tanıştıkları
Gerçekten isteyen tüm çiftlerin bebek sahibi olduğu
İçimizdeki enerji ve yaşama sevincinin hiç tükenmediği
Hayallerimizin bir fotoğraf karesinde gerçeğe dönüştüğü
Evlerimizde lezzetli yemeklerin piştiği
TRAFİKSİZ! Tamam bu çok ütopik oldu, daha az trafikli olarak düzetiyorum :)
Siparişlerimizin doğru geldiği
Kuaförde sırada beklemediğimiz
Uçağı-otobüsü-vapuru kaçırmadığımız
Tüm otoparklarda yer bulduğumuz
Anahtarı kaybetmediğimiz
Cep telefonumuzun şarjının bitmediği
Doğum günleri ve yıldönümlerini unutmadığımız
Kısaca yaşamdan keyif aldığımız bir yıl olması dileği ile…

Sevgiler

Ezgi



28 Kasım 2012 Çarşamba

LC Waikiki Sosyal Medya Ödülleri






Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Sosyal Medya Ödülleri Türkiye'de sosyal medyaya yön veren en önemli organizasyonlardan biri. Aday olanların havası tavan yapar yani J 

Bu organizasyonda öncelikle ajansların, kullanıcıların ve uzmanların önerileri değerlendirilerek kategorilere göre adaylar belirleniyor. Ardından web sitesinde yayınlanarak halk oylamasına sunuluyor. Oylama 4 Aralık 2012’ye kadar devam edecek. Ödül töreni ise 8 Aralık 2012’de gerçekleşiyor.

Uzun sözün kısası oy vermek için tıktık.. 

Benim oylarım kime mi?
Blog: Style-Boom
En Popüler Kullanıcı: Nihat Doğan – çaresizlikten J
Gazeteci: Ayşe Özyılmazel
Medya: Ceyhun Yılmaz
Mizah: Erdil Yaşaroğlu
Müzik: Murat Boz
Oyuncu: Ahmet Kural
Politikacı: Egemen Bağış
Sporcu: Naz Aydemir
Twitter Ünlüsü: Taci Kalkavan
Yazar: Buket Uzuner



20 Kasım 2012 Salı

Pazarlama Terimleri






Başabaş Rekabet: Sektördeki firmaların sektör lideri olan firmadan pazar payı alabilmeleri için geliştirip uyguladıkları stratejiler.

Birlikte Markalama (co-branding): İki farklı firmanın kendi ürünlerini birleştirip tek bir ürün oluşturup tek bir marka adı altında pazara sunması.

Bölgesel Pazarlama (Regional Marketing): Ürünü, süreceğimiz pazarın bölgesel koşullarını, hedef kitlenin  ihtiyaç ve taleplerini hatta karakteristik özelliklerini göz önünde bulundurarak üretim, satış ve pazarlama faliyetlerinin uygulanması.

Büyüme Aşaması (Growth Stage): Yeni bir ürünün piyasaya çıkışından satışlarının en üst seviyeye çıkana kadarki geçirdiği süre.

Çapraz Pazarlama: Bir firmanın müşterilerine birbirlerinden bağımsız birden fazla stratejiyi iç içe kullanarak satışlarını arttırma çalışmaları.

Çekme Stratejisi (Pull Strategy): Perakendeci bazında son kullanıcıya yönelik yapılan ve son kullanıcıyı ürünü almaya yönlendirmeyi amaçlayan stratejilerin tümüne denir.

Doğrudan Pazarlama (Direct Marketing): Kitlesel pazarlama araçları haricinde hedef kitle ile ürün arasındaki satınalma ilişkisinin sağlanamasına yarayan pazarlama şekli.

Düşey Çatışma (Vertical conflict): Pazarlama kanalında yer alan argümanların birbirleriyle uyuşmazlığına denir. Bir pazarlama kanalında farklı düzeyler arasındaki anlaşmazlıklardır.

Düşey Pazarlama Sistemi (Vertical Marketing Systems): Doğrudan dağıtım kanlı yönetimi ilgili olan pazarlama şeklidir. Dağıtım kanalı maliyetlerini minmize etmek, dağıtım kanalından maximum fayda sağlamak ve kanalı en etkili şekilde kullanmya yönelik pazarlama çalışmalarıdır.

Gerileme Dönemi (Decline Stage): Ürün yaşam sklasında ki son bölümdür. Ürünün satış ve karlılığının düşmeye başladığı ve sıfır noktasına ulaştığı döneme verilen isimdir.

Giriş Aşaması (Introduction Stage): Ürün yaşam sklasında ki ilk bölümdür.Ürün piyasaya yeni çıktığı için bu dönem alıcılar tarafından ürüne ısınma dönemidir. Bu yüzden bu dönem satışların ve karlılığın en düşük olduğu dönemdir.

Hedef Pazar (Target Market): Firmaların ürünlerinin satışı için belirlediği ve hedeflediği müşteri kitlesi.

İlişki Pazarlaması (Relations Marketing): Hedef pazarın, ürününüze ve/veya markanıza olan hissel bağlılığını oluşturmayı hedefleyen pazarlama çalışmaları.

İtme Stratejisi (Push Strategy): Dağıtım kanalı içerisinde yer alan oyuncalara yönelik yapılan ve onları ürünü almaya yönlendirmeyi amaçlayan stratejilerin tümüne denir.

Kitle Pazarlama (Mass Marketing): Ürünü, konumlandıracağınız pazarın davranışlarına bakmadan ve hedef pazarın ihtiyaçlarını gözardı ederek pazara sunma.

Konumlandırma (Positioning): Ürününüzün, hedef kitlenin aklında ve duygularında algılanmasını istediğiniz güçlü yanlarını yani ürününüzün imajını oluşturma çalışmaları.

Kurumsal Reklâm (Institutional Advertising): Firmayı yaratan, varlığının anlamını sağlayan imaj, misyon ve vizyon gibi değerleri içeren reklamlardır.

Marka (Brand, Trade Mark) : Bir firmanın yaptığı her türlü hizmetin adıdır. Malı veya hizmeti rakiplerinden ayırmak için kullanılır. Sadece kelimeden oluşacak anlamına gelmediği gibi resim, sembol ve rakamlardan da oluşabilir.

Marka Bağımlılığı (Brand Loyalty): Müşterilerin kayıtsız şartsız koşullar ne olursa olsun hep aynı markayı tercih etmeleri.

Marka Genişletme (Brand Extension): Firmanın var olan markasını yine o firmanın ürettiği yeni ürünlerde kullanılması.

Marka İmajı (Brand Image): Bir markanın adı geçtiğinde müşteriler tarafından ilk akla gelen yanları, müşteriler tarafından markanın algılanma şekli.

Merchandising (Merchandising): Satılacak olan malların satış noktalarına varışlarından son kullanıcıya ulaşıncaya kadar olan süreçlerin tümüne denir.

Müşteri Hizmeti (Customer Service): ASatılan ürünün müşteriye kazandırdıklarının dışında firmanın ürünün artılarının dışında müşteriye kattıkları artı değer. Garanti süresi, ve birçok satış sonrası hizmetler.

Niş Pazarlama (Niche Marketing): Küçük bir pazaraın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak sadece o pazardaki kullanıcılara yönelik olan pazarlama şeklidir.

Olgunluk Aşaması (Maturity Stage): Ürün yaşam skalasında yer alan bir aşamadır. Ürünün karlılığının artık durduğu ve gerileme dönemine girdiği dönemdir.

Pazar (Market): Sunulan ürün ve hizmetin sunulduğu kitlenin var olduğu alan.

Pazar Geliştirme Stratejileri (Market Growth Strategies): Hedef pazar payını arttırmak için geliştirilen stratejilerdir.

Pazar Payı (Market Share): Bir firmanın ürettiği ürün ve hizmetlerin faliyet gösterdiği pazardaki rakiplerine oranıdır.

Pazar Potansiyeli (Market Potential): Faliyet gösterilen pazarda üretilen ürün ve hizmet karşılığında beklenen toplam geri dönüşümdür.

Pazar Testi (Market Test): Üretilen ürün ve hizmete müşterilerin uyumunu, ürün ve hizmetin pazara olan penetrasyon hızını vb. ölçmeye yarayan testlerdir.

Pazara Nüfuz Etme Stratejileri (Penatration Strategies) : Sunulan ürün ve/veya hizmetin pazarda daha fazla yer edinebilmesi adına geliştirilen stratejilerdir.

Pazarlama Karması (Marketing Mix): Ürünün ve/veya hizmetin pazarda pay kapması için fiyat, ürün, yer ve promosyon (4P) bileşenlerini içeren stratejilerdir.

Pazarlama Planı (Marketing Plan): Hedeflenen pazara ulaşabilmek için geliştirip uygulanan strateji türüdür.

Pazarlama Verimliliği (Marketing Productivity) : Pazaralama çalışmalarının tümünün bu çalışmaların maliyetlerine oranıdır.

Satınalma Davranışı (Buying Behaviour): Müşterilerin mal veya hizmeti satın alırkenki süreçte sergiledikleri davranışlar.

Stratejik Pazarlama Planlaması (Strategic Marketing Planning): Hedeflenen pazarda uygulanacak tüm pazarlama stratejilerinin hepsi.

SWOT Analizi (SWOT Analysis): Firmanın güçlü ve zayıf yanlarının belirlenmesi ve karşılaştırılması için yapılan analizler.

Telemarketing (Telemarketing): Ürünü veya hizmeti müşterilere telefon ederek, anlatıp satış sürecini tamamlamak.

Uluslararası Pazarlama (International Marketing): Ürün ve/veya hizmeti yurt dışınıa satmak ve pazarlamak için yurt dışı pazarının dinamiklerini göz önünde bulundurularak geliştirilen pazarlama stratejileri.

Ürün Yaşam Evreleri (Product Life Cycle): Ürünün pazara sunuluşundan, pazar talebinin yok olmasına kadar geçen süre.

19 Kasım 2012 Pazartesi

Bağışıklık Siteminizi Güçlendirecek 10 Besin


1. BROKOLİ
İçerdiği sulforan maddesi ile antioksidan aktivite gösterir ve bağışıklık sistemini uyarır. C vitamin ve E vitamini bir arada içerdiği için bağışıklığı kuvvetlendirir.
2. YAĞLI BALIKLAR
Somon, sardalye gibi yağlı balıklar vücutta iltihapları önler. Mikroplarla savaşarak bağışıklığı yükseltir.
3. PORTAKAL
C vitamininin en zengin kaynağı, diğer turunçgillerle birlikte kışın en favori meyvelerinin başında geliyor.
4. YEŞİL ÇAY
En önemli bitkisel antioksidanlardan kateşin ve polifenol içerdiği için immun sistem üzerinde çok etkilidir, hatta grip virüsünün vücutta yayılmasını önlediği saptanmıştır.




5. YUMURTA
A vitamini ve betakarotenden zengin beslenme, iyi kaynaklı protein alımı ve yeterli çinko almak bağışıklık sistemini güçlendirmek için başlıca ilkelerdir. İşte bu üç ilkeyi de fazlasıyla içinde barındıran besin ise; yumurta!
6. BAL KABAĞI
C vitamini ve E vitamini zengini, demir, potasyum gibi mineraller ve antioksidanlar içerir. Bağışıklık sistemininde görevli hücreleri güçlendirir.
7. TAZE KIRMIZIBİBER
İçindeki C vitamini ve Beta karoten gibi vitaminler ve diğer fitokimyasallar,  bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Çok az sebzede olan E vitaminini de içerir.
8. ISPANAK
Ispanak bağışıklık sisteminin süper besinlerinden.. A,B,C,E vitaminleri, kalsiyum, magnezyum, quarcetin hepsi bir arada bulunur. Enfeksiyonları önleyip, bağışıklığı güçlendirir.
9. DOMATES
Domates de bir diğer süper besin Serbest radikaller, kalp damar hastalıkları ve  kanser ile savaşır. Dikkat etmeniz gereken nokta; domatesin tüm bu yararlarını görmek için mevsiminde tüketin.
10. YOĞURT
Probiyotikler, zararlı bakterileri yok ederek, bağışıklık sistemini güçlendirirler. Aynı zamanda doğal antibiyotik görevi yapıp bağırsak sistemini korurlar.

Kaynak: http://www.ferinbatman.com/
 

18 Kasım 2012 Pazar

sorarlar.com




Sizlere soru sormanın ve cevaplamanın en eğlenceli platformlarından biri olan sorarlar.com’dan bahsetmek istiyorum. Bu platformda üyeler yaşama dair moda, gıda, mobilya gibi farklı kategorilerde sorular sorup, yanıtlıyorlar. Hem meraklarını gideriyor, hem eğleniyorlar :)
Ekim 2012’de yayına girmiş BabaGirişim tarafından hayata geçirilmiş Sorarlar.com’un sloganı da çok sağlam; ‘’sıradanlaşan internete baba gibi girişimlerle geliyoruz’’
Aklımıza takılan tüm soru ve sorunlar için tıktık :)



16 Kasım 2012 Cuma

Kim daha mutlu?


bir araştırmaya göre;


Dışa dönük insanlar, içe dönük insanlardan,
İyimserler, kötümserlerden,
Evliler, bekarlardan
Üniversite mezunları, üniversite mezunu olamayanlardan,
Master yapmayanlar, yapanlardan,
İnanç sistemleri olanlar, olmayanlardan,
Meşgul olan insanlar, yapacakları az şeyleri olanlardan,
Yaşlandıkça, gençlik dönemlerinden,
İş ile ev arasında gidip gelenler,
Kapalı bir çevrede yaşayanlar,
Çevresinde ne olduğunu tahmin edebilen insanlar,  
daha mutlularmış.

14 Kasım 2012 Çarşamba

Mandalinalı Kek




Mutfaktan mandalina kokuları dağıtacak bir tarif paylaşıyorum, huzurlarınızda mandalinalı kek :)
Malzemeler
3 yumurta
1.5 su bardağı şeker
1 çay bardağı mandalina suyu
1 çay bardağı fındık yağı
1 yemek kaşığı mandalina kabuğu
2,5 su bardağı un
1 vanilya
 1 kabartma tozu
Yumurta ve şekeri kabarana kadar çırptıktan sonra, mandalina suyu, fındık yağı ve mandalina kabuğunu da ekleyerek çırpmaya devam ediyoruz. Karışıma un, kabartma tozu ve vanilyayı da ekleyerek 1 dakika daha çırpıyoruz. Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında pişirmeye başladığımız kekimiz hafif kabarmaya başladıktan sonra derecesini 170’e düşürerek bir püf noktası ile mutlu sona yaklaşıyoruz. Tüm keklerde kullandığımız kürdanla delme metodunu piştiği anlamak için kullanabilirsiniz, kürdan kuru çıkarsa pişmiş demektir :)
Dilerseniz bu hali ile dilerseniz de üzerine sos dökerek servis yapabilirsiniz.
Sosu yapmak için 1 su bardağı mandalina suyu, 1 tatlı kaşığı nişasta ve 2 yemek kaşığı şeker pişiriyoruz. Ilıyınca dilimlenmiş kekin üzerine döküp servis yapabilirsiniz.
Afiyet olsun :)



31 Ekim 2012 Çarşamba

Londra evinizin içinde!

Ben Paris'te değil, Lonrda'da yaşamak istiyorum diyorsanız, aşağıdaki seçenekler sizin için:)












Paris evinizin içinde!

Paris, İstanbul, Londra, New York gibi dünyanın en güzel şehirleri tasarımcılara her sektörde ilhan veriyor. Bu tasarımlar da ev dekorasyonunda çeşitlilik içinde seçeneklerimizin artmasını sağlıyor. Hangi şehirde yaşarsanız yaşayın, evinizde istediğiniz şehirin rüzgarını estirebilirsiniz:)

Aşağıdaki seçeneklerden en çok ilgimi çeken paravan ve elektrik anahtarı oldu. Anahtarı satın almak için tıktık.. :)










28 Ekim 2012 Pazar

Arpa Şehriyeli Yayla Çorbası

Sevgili blog,

Bugünkü mevzumuz bozulmadan kullanılması gereken şehriyeleri değerlendirmek :) Yayla çorbası en sevdiğim çorbalardan biridir ama bugüne kadar hiç kendim yapmayı denememiştim. Bugün vakti geldi dedim ve ilk denememi yaptım.


Malzemeler:
3 yemek kaşığı arpa şehriye
  1 yemek kaşığı un
 1 yumurta
 2 su bardağı yoğurt
  1 litre su

Sosu için:
2 yemek kaşığı tereyağ
1 yemek kaşığı kuru nane

Hazırlanışı:                     
Şehriyeler tencerede renkleri pembeleşinceye kadar kavuruyoruz.Bir kabın içerisine un , yogurt ve yumurtayı çırpıyoruz. Ardından bu karışımı kavrulmuş şehriyenin üzerine dökerek, şehriyeler pişene kadar kısık ateşte karıştırarak pişiriyoruz. Çorbamız piştikten sonra üzerine tereyağ ve nane ile hazırladığımız sosu döküyoruz. Çorbamız servise hazırdır. 
Afiyet olsun:)
     

17 Ekim 2012 Çarşamba

Zamane Saat Tasarımları



Zaman bizim için en önemli kavramlardan biridir. Boşuna dememişler vakit, nakittir diye :)

Hepimiz saatin kaç olduğunu öğrenmek için cep telefonlarımızı kullansak da duvar saatlerine hala evimizde yer veriyoruz. Öyle ki saat tasarımları zamanın modasına uyum ve dekorasyon çeşitliliği sağlayan seçenekler sunuyor. Saatler kullanım maksadını çoktaaan aştı yani, mesela ben mutfaktaki duvar saatime bir tablo mualemesi yaptığım için pilinin bittiğini bile fark etmemişim :)


pembe kelebekler çok romantik





modası geçmiş kıravatlardan kendiniz bile yapabilirsiniz :)


iştah açıçı bir tasarım :)



fast food bir model :)


çocuk odası için sevimli bir tasarım

12 Ekim 2012 Cuma

Evlilik..


Pırıl pırıl ütülü giysili, misler gibi parfüm kokulu, saçları
taralı, dişleri fırçalanmış adamı / kadını sevmek kolaydır. 

Aslında aşk, aynı insanı, sabahın körü uykudan uyandırdığındaki en sinirli hali
ile de kabul edebilmek, aynı tuvaleti bir dakika arayla kullanabilmek, diz yapmış pijamalarla kanepede yastıklara sarılıp sızmışken ile şefkatle okşayabilmektir. Buna katlanamayanlar zaten âşık değillerdir.Bu durumda evlilik hoşlandığın insana karşı olan duygularını öldürüyor diyebiliriz. 

Zira âşıksan, aynı havayı solumak bile zevk verir. Hep beraber olmak istersin. Banyodan gelen su sesi bile onun evde olduğunun işaretidir ve huzur verir. Ütülediğin gömleğin ona ne kadar çok yakışacağını düşünürsün. Pişirdiğin yemeği ne çok seveceğini hayal edersin. Bin tane ayakkabısı varken bin birinciye sahip olmaktan mutlu olacak diye, istediğin gömleği satın almaktan vazgeçersin.
Zamanla almaktan çok, bir şeyler vermekten mutluluk duyduğunukeşfedersin. Eğer kadın evlilikte ikinize yemek pişirecek, dolabı düzenleyip ütüyü yapacak bir anne olacak görülüyorsa, okadının saçlarının hiç yağlanmadığı ve adamın geceleri terlemediği
düşünülüyorsa, asla kavga edilmeyecek ve lavabo tamir edilirken dahi gülüşüp öpüşülecek zannediliyorsa zaten beklenti bir evlilik değil, bir amerikan filmini yaşamaktır. 

Bu hayallerle yola çıkıldığında, damat ilk gece gelinin saçlarından onbin firkete
sökmeye çalıştığında, gelin ise damat firketeleri çıkaramayıp "s....m böyle kuaförü" diye söylendiğinde zaten evlilik sandıkları şey çatırdamaya başlayacaktır. evlilik; sadece aşk değildir.
Evlilik; ev arkadaşlığı, kankalık, sırdaşlık, ortak hesaba sahip mudilik,ayrı kökenlerin birleşmesi, başı hatırlanmayan bir akrabalık ilişkisidir. Aşk bu ilişkide tutkuyu sağlar ama zaten tek başına ayakta tutamaz.
Âşıksanız ateşli sevişmeler yaşarsınız ama kış akşamları evde konyak içip geyik yapamayabilirsiniz. Hala canınız sıkıldığında onu değil de annenizi arıyorsanız, yalan olmuştur o evlilik.
Aşk evlilikte gider gelir. Halıya kola döktüğünde aşk biter,ama o, halıyı temizleyebilirse gene aşık olunur. O aradaki sinir evresini aşabilenler ellinci yıla kadeh kaldıranlardır. 

Tahammül edemeyenler ise ikinci evlilikten sonra artık evliliğin yalan olduğuna inanacaklardır.
Zafer, direnenlerin olur.

CAN DÜNDAR

20 Ağustos 2012 Pazartesi

Tahinli Cevizli Kek


Müthiş bir lezzet!
Kesinlikle ani misafirler için not edilmesi gereken kurtarıcı bir tarif.
Bu keki ilk kez arkadaşım Gülçin'in evine kahvaltıya gittiğimizde yemiştim, sonra bir gün  tahinli kek burnumda tütüyor dediğimde kıyamayıp gelip bana kekinden yapmıştı hemen :) tabi yanında bir de tarifi yazıp verdi.
Ben de bu lezzeti herkes tatsın diye paylaşıyorum;

Malzemeler:
3 yumurta
2 su bardağı şeker
1 su bardağı yogurt
1 su bardagı sıvıyağ
1 kabartma tozu
2 vanilya
1 su bardağı ceviz
1 su bardağı tahin
Un

Üzerine: Birkaç yemek kaşığı tahin

Ölçü olarak İkea'nın küçük boy su bardaklarını kullandım. Buna rağmen orta boy bir kek kalıbına ancak sığabiliyor. Küçük kek kalıbı kullanmamaya dikkat edin, aksi takdirde pişerken hamur fazla kabarıp fırının içine taşabiliyor malesef :(

Önce yumurta ve şeker çırpıcı ile çırpıyoruz. Mikser kullanmak yok, biraz kolumuz yorulacak :) Sonra sırası ile yogurt, sıvıyağ, tahin, kabartma tozu, vanilya ve unu ekleyerek çırpmaya devam ediyoruz. En son cevizi ekleyerek hazırladığımız karışımı sıvıyağ ile yağlanmış kek kalıbına döküyoruz. Hamurun üzerine birkaç kaşık tahin gezdiriyoruz ve  önceden ısıtılmış 170 derece fırında 45-50 dk pişiriyoruz.

Afiyetler olsun :)

4 Haziran 2012 Pazartesi

En İyi Gerilla Marketing Örnekleri



Gerilla pazarlama, alışılmışın dışında taktiklerle ve beklenmeyen yerlerde, beklenmeyen zamanlarda yürütülen pazarlama kampanyalarına verilen isimdir. Sadece küçük işletmelerin değil, büyük şirketlerin de kullandığı bir pazarlama stratejisidir. Amaç sıra dışı minimum pazarlama yatırımlarıyla maksimum geri dönüşümü sağlamaktır.

Aynı zamanda Jay Conrad Levinson tarafından 1984 yılında yazılan bir pazarlama kitabının adıdır. Bu kavram, zamanla kitapta da anlatılan, geleneksel olmayan pazarlama ve promosyon kampanyaları için kullanılan genel bir isim olmuştur. 1980'lerde ortaya çıkan bu kavramın ortaya çıkış öyküsünü Levinson şöyle anlatıyor:

“1980'lerin ortasında kısıtlı bütçesi olan insanlar için bir pazarlama kitabı yoktu. Üniversitede ders verirken öğrencilerim bana bu konuda soru sordular ve ben onlara konuyla ilgili kaynak bulacağıma söz verdim. Kütüphaneye gittim yoktu, başka kütüphanelere baktım yoktu. Diğer üniversitelere ve kütüphanelere baktım yine yoktu. Araştırmalarım sonunda bu konuda hiçbir kaynak bulamadım. Ama bir kere söz vermiştim. Sonra oturdum öğrencilerim için bir liste yaptım az parası olan işletmeler neler yapabilir diye ve 527 maddelik bir liste çıkarttım. Böylece gerilla pazarlamanın temeli atılmış oldu.”

Esasında gerillanın ve geleneksel pazarlama anlayışının hedefleri konusunda bir farklılık bulunmuyor. Daha fazla satmak ve daha çok kar elde etmek gibi geleneksel hedeflere odaklansa da gerilla, kullandığı yöntemlerle geleneksel pazarlamadan ayrılıyor. Yani esas fark amaçta değil araçlarda ortaya çıkıyor.

Gerilla pazarlama, mümkün olan en küçük bütçeyle, geleneksel araçların yaratacağı etkinin üstüne çıkan bir etki yaratacak pazarlama yöntemlerini bulmak ve uygulamak şeklinde tanımlanabilir. Ancak Levinson bunun bir kerelik bir aktivite değil bir "süreç" olduğuna da dikkat çekiyor.


En Saçma Mülakat Soruları

Soruları soranlar açısından bakıldığında yanıt ile ulaşılması hedeflenen bir yer olduğu kesin ama aday tarafından bakıldığında durum hiç de öyle değil...






Prezantabl mısınız?
Dünya gezegeninden misiniz? (ABD’de yaşanmıştır.)
Sizce bu işin altından kalkabilir misiniz?
Arkadaşlarınız sizi kişilik olarak nasıl tanımlar?
Bu işe sizi almamız için bir neden söyler misiniz?
En son gittiğiniz filmin konusu nedir?
İş konusunda azimkar mısınız?
Arkanızdaki duvarın rengi nedir?
Bana elinizdeki çantayı satmaya çalışın?
Sizce pazarlama nedir?
Dışardaki salonda kaç tane sandalye var?
Çalışma Arkadaşlarınız Sizi Nasıl Anlatır?
Hangi gazeteyi ve yazarları okuyorsun?
Önümüzdeki günlerde zengin biriyle evlenirseniz çalışmaya devam eder misiniz?
Bir metro istasyonu çöküyor ve 9 kişi yer altında kalıyor, hangi iki kişiyi kurtarırsınız?
Kuş olsaydınız nereye konardınız?Kendinizi bir hayvana benzetseniz ne olurdunuz?
Şu anki ruh haliniz nasıl?
Tenis topu neden tüylüdür?
Kimseye söylemediğin sırrını söyler misin?
Saçlarınız boya mı?
Hangi müzikten hoşlanırsınız?
Daha önce çözdüğün bir problemi nasıl çözdüğünü anlat?
Amirin sana bağırsa ne tepki verirsin?
Okulunuz neden geç bitti?
Arkadaşlarınıza sorsak sizin için kötü ne derler?
Kendinizde sevdiğiniz 3 özellik / Arkadaşlarınız sizi 3 kelimede nasıl tanımlar?
Burada çalışmaya başlarsanız iş aramaya devam eder misiniz? 
Giyim kuşamın nasıl?
Şirket içinde sizden hoşlanmayan, size sürekli pürüz çıkaran birine nasıl davranırsınız?
Nişanlı mısın? 
Baban ne iş yapıyor? Annen ne iş yapıyor?
Benim yerimde olsaydınız kendinizi işe alır mıydınız?
Kendinizde hoşlanmadığınız 3 özellik söyler misiniz? 
Memleket nere?
Mevlana mı, Şems-i Tebrizi mi?
Sizce bu odaya kaç tenis topu sığar?
Yakın zamanda zorda kalan birine yardım ettiniz mi?
Tarihte önemli bir kişilik olmak isteseydiniz kim olmak isterdiniz?
Yaptığınız en büyük çılgınlık?
Hangi partiye oy verdin?Sizden daha az ve bilgisi ve deneyimi olan birinin emrinde çalışsanız ne hissederdiniz?
A noktasından B noktasına ulaşman gerek ama başaracağın kesin değil. Ne yaparsın? 
Kolundaki saat 03:15. Akrep ve yelkovanın açısı kaçtır?


30 Mayıs 2012 Çarşamba

Heves Uyandıran Bir Öykü

Kurucusu Aslı Gökdere'nin kaleminden evmanya.com'un öyküsü..


 İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü tamamladıktan sonra Satış Geliştirme Uzmanı olarak Kariyer.net’e girdim. Bu şirket bana internetin yeşil ışık yaktığı şirkettir. Satışı, satış sonrası müşteri ilişkilerini, tamamen online  olan bir ürünün nasıl pazarlanması gerektiğini burada yakından izleme şansım oldu. Sonraki internet sektörü deneyimim ise Hürriyet’in altında yer alan dikey bir modelde idi. Burada da medya sektörünün internet işlerine karşı yaklaşımları, reklam satışı konusunda açılmış bambaşka bir satış kanalının ilk büyük geliştirmeleri gerçekleşiyordu. Hürriyetim.com’un hürriyet.com.tr oluşu… Farklı dikeylerin satın almalarının yapıldıgı süreçler… Aslında Kariyer.net gibi bir internet girişiminde yer aldıktan sonra Hürriyet gibi çok daha büyük bir yapıya geçtim, umudum onların da bu konudaki vizyonlarının daha büyük olması yönündeydi ama girişimci faktörünün tüm vizyonu belirlediğini orada net olarak anlamış oldum ki sektör yeni gelişen bir sektör olunca projeler kişilerin bireysel başarı ve hedefleri ile doğru orantılı olarak büyüyüp gelişiyor. Medya alanında kendi kariyerini belirlemiş kişilerin yönetimindeki yapılar, vizyoner girişimcilerin yer aldığı bir projeye göre gücü ne olursa olsun çok daha ağır ilerliyor. Bir kere girişim projesinde yer alıp işlerin nasıl ilerlediğini, hızlı çözümler ve pratik yolların sürekli izlendiğini görünce malesef protokol ve uzun onay süreçleri çok da takip etmek istediğiniz yollar olmuyor. Hata denilen şeyin aslında sadece tecrübe tanımı ile başının kesilip bir kenara atıldığı bir yapı da yer almak kişiye azim yüklüyor, işini sevdiriyor ve araştırmacı tarafını ortaya çıkarıyor. Hürriyet her çalışanı gibi bana da iyi kötü tecrübeler edindirdikten sonra pazarlamaya olan ilgim ve yurtdışı staj tecrübelerim beni çok ilgi duyduğum ağızdan ağıza pazarlamaya götürdü. Fikrimühim’de Proje Geliştirme Koordinatörü olarak çalışmaya başladım.
Tabii bu tam zamanlı görevleri yerine getirirken 2006 yılında evlilik hazırlıkları ile birlikte açmış oldugum bir ev-yaşam-dekorasyon blogum vardı. ‘Evimizin Her şeyi’ isimi okuyunca ne işe yaradığını anladığınız üzere evdeki her ürünü satan, ev trendleri,dekorasyonunu takip eden, mimardır, elektrikçidir, tesisatçıdır size bulup getirecek bir site olması fikrine adım adım, kendi ihtiyaçlarımdan yola çıkarak başladım. Evim için aldığım ürünleri amatör dekoratör bakışıyla anlatıyor, fiyat karşılaştırıyor, toptancılarını buluyor hale geldiğim 2009 senesinin sonunda yurt dışında fuarlara gitmeye başladım. Hatta bir evi tekrar dekore etmek konusunda gereken tabldot bilgiyi veren kurslara gittim. Zamanla en iyi mutfak, dekorasyon tedarikçileri, mobilyacıları tanıdım. Ev elektroniğine meraklı olan eşim de bu konuda katkıda bulunuyordu. 2009 Paris Maison Objet Eylül fuarı sonrası bir ilham ile kolları sıvadım. Fuarda bir Türk ithalatçı ile tanışıp anlaştık, ürünlerin bir bölümünü o bayilerine dağıtacak internet üzerindende bir tek benim kanalım ile satış yapacaktı. Eşimin şirketi üzerinden başlatmayı o dönem uygun görüp, sanal POS’larımızı aldık, ve daha bir örneği olmayan duvar stickerlarını 2009 senesinde satmaya başladık. Bunlar Elle Decor, Maison Francaise markalarını kullanarak Belçika’da üretilmiş pratik dekoratif ürünlerdi ve biz bu ürünleri altı ay içinde sitemizde stoklarını tükettik. Eşim 20 senelik bir beyaz eşya- ev elektroniği perakendecisi olduğu için, ürünleri tedarikçilerden doğrudan avantajlı fiyatlarla alabiliyorduk. Ev elektroniğini onun yönettiği ev dekorasyonunu ise benim yönettiğim bir satınalma organizasyonu ile yola başladık. Ben sektörün kalabalık oldugu belirli semtlerde elimde çantam, ve sunumum ile şirketimi tanıttım, Kadıköy Serasker’de mağazamızın üst katını tekrar dekore ederek bir ofis yaptık ve Ocak 2010’da full time görevime burada başlamış oldum. Aynı sene Kagider’e en küçük üye olarak başvurumu yaptım.
O zaman bir iki VC’ye başvurdum, ama şu anda dikeylerin bu kadar popüler olmasına rağmen, 2010′a girmek üzereyken, sadece ev dekorasyonuna dair bir e-ticaret projesine inanmadıklarını söylediler. Beyaz eşya pazarının verimsiz oldugunu, dekorasyonunda pek parlak olmadığını söyleyenler oldu. Bu kişiler sektörümüzün en çok e-ticarete yatırım yapanları şimdilerde. Sonrasında Pamir Gelenbe ile tanıştım. Onun aracılığıyla, İngiltere bazlı fonları temsil eden şirketlere sunum yaptık. Bu sunumların birinde şimdiki ortaklarımdan biri olan Müge Ağralı ve Turgay Ağralı ile tanıştım. Yatırım arayışım sırasında YKM gibi bir tecrübe ile yollarının kesişmesi benim için çok önemli bir şans ve tecrübe olacaktı. Türkiye’de perakende anlamında birçok deneyimleri olan bir gruba bağlı yöneticinin kişisel girişimi olması üzerine yaptığımız görüşmeler olumlu sonuçlanmış ve beraber yola devam etme kararı almıştık. Ortaklarımın şirket içinde çoğunluk olmak istemeleri o an için bir dezavantaj oluşturmamış, katacakları değer sebebi ile doğru orantılı olacağı fikrinde eşim ile hem fikir olmuştuk. Elimizdeki tedarikçi gücünü kendilerinin hali hazırda çalıştıkları tedarikçilerle geliştirecek, lojistik konusunda çok iyi teklifler alacak. Bankalardan da aynı oranda iyi pos oranları alacaktık.
Hikayemden etkilendiler ve çoğunluk hissedarı olarak ortaklık yaptık. Evimizin her şeyi markası gittikçe daha fazla IKEA ile birlikte anılmaya başladığı için yeni bir marka seçme yolunu tercih ettik ve Evmanya olarak Nisan 2011 de yeni şirketle yola devam ettik. Bizim bir startup olarak o zamana kadar çok hızlı yapmaya alıştığımız bazı şeyler, işin içine ajanslar, focus grupları vs. girince süreçte çok zaman kaybettik. Bunu aslında bir önceki işimde deneyimlemiş olmama rağmen, klasik şirket yönetim zihniyetini koruyan ortaklarım süreçlerin bu şekilde ilerlemesini uygun bulmuşlardı.
Aslında çok basit organize edilecek konular onların sektörde yeni olmaları sebebi ile uzun süreçler ve toplantılar halini aldı. Çoğunluk hissedar olduklarında şirketin vizyonunun belirlenmesinde ana güç haline geldiler ve ben yılmayıp işi onlara temelinden anlatmanın yeri geldiğinde örneklerle üzerinden geçmenin, öğretmenin en doğru yol olacağına inandım ve böyle de yapmaya çalıştım. Ama bunun bana tahminimden çok daha büyük süreçlere mal olacağını öngöremedim. E-ticarette en büyük rakip zamandır. Sizinle birebir aynı işi yapacak rakip sizden sonra gördüğünüz pazar avantajlarını yakalarsa sizin o zamana kadar ilk yapmış oldugunuz bir şeyi bir anda hızla yapabilir ve arayı kapatabilir. Şirketimin ikinci round yatırım arayışı işte tam bu sürece denk geldi. Rakipler gelmeye başladı, pazar hızlı bir büyüme gösteriyor. İçinde bulunduğumuz dönemin tam tanımı da bu.
Bu arada Evmanya.com domaine geçişten 2 ay sonra kızım dünyaya geldi. Ertesi gün ofise gitmeyi planladığım bir gece doğum için hastaneye gittim ve kızımın 40. günü itibari ile ilk kızım dediğim işime tam gaz tekrar başladım. Hayatımın en güzel dönemi Evmanya ile Zehra’nı hayatıma girişi ile başladı diyebilirim.
Girişimcinin egosu olmaz, onun ayağına gitmem, bu yatırımcıya şirketimi anlatmam demez. Tek amacı işinin bir yerlere geldiğini görmektir ve ben de ilk melek yatırımcılarım ile bu sekilde ilerledim. Yeri geldi şirketimin çoğunluk hissesinden vazgeçtim, yeri geldi kişisel ihtiyaçlarımdan vazgeçerek hayal ettiğim kariyeri bir kenara ittim. Pişman mıyım? Tabii ki hayır! Her şey tecrübe =) İşimle birlikte ben de büyüdüm, geliştim, eğittim kendimi.


11 Mayıs 2012 Cuma

Bir Kadının Acil Durum Çantası :)



Arabama bir acil durum çantası hazırlayayım dedim ve kendimce ıslak mendik, peçete, ağrı kesici, el kremi, toka, şal, bisküvi gibi bir liste hazırladım.
Unuttuğum bir şey var mı, başkaları acil durum çantasında neler taşıyor diye bir bakınayım dedim, farklı web sitelerinde ilginç listeler buldum, hepsini derleyince daha da ilginç bir liste çıktı:)

  1. Biber gazı
  2. Ayakkabı süngeri
  3. Minimum makyaj malzemeleri; oje, rimel, göz kalemi, allık, pudra, parlatıcı
  4. Diş fırçası ve diş macunu
  5. Tarak
  6. Babet
  7. İnce çorap
  8. Parfüm
  9. Kitap
  10. Şemsiye
  11. Naneli sakız
  12. Şarj aleti
  13. Dudak çatlak kremi
  14. Cımbız
  15. El feneri
  16. Çengelli iğne
  17. Kalem ve not defteri
  18. Hesap makinası
  19. Metre
  20. Pusula ve harita
  21. Mini dikiş seti
  22. Ağrı kesici
  23. Browni intense
  24. Yaş odun :)
  25. Diyet bisküvi
  26. Maket bıçağı
  27. Avon kataloğu :)
  28. İsveç çakısı
  29. Yara bandı
  30. Para bandı
  31. Açacak (hele yazın, maden suyu falan için iyi oluyormuş :)
  32. Ve bunca şeyi doldurduktan sonra aradığını hemen bulmayı sağlayan dedektör :)

Burçlara Göre Tatil Anlayışı





Koç: Koç insanı için tatil demek, heyecanlı yeni olaylarla gücünü ve dayanıklılığını ölçmek ya da daha önce hiç yapmadığı şeyleri yapmak demektir. Koç, diğer burçların aksine tatilinde günlük hayatından çok farklı şeyler yaşamak ister. Koç burcu macera ve keşifleri temsil ettiğinden tatilinde dağcılık, rafting, yamaç paraşütü gibi sporlar yapmayı tercih eder. Doğaya karşı kendi gücünü test edebileceği bir kamp tatili ona iyi gelecektir. Koç burcu ilk defa gittiği yerlerde çok eğlenir. Bu yüzden tatil için hiç gitmediği yerleri seçmelidir. Her zaman yeni şeylere ihtiyacı vardır, daha önce gezip gördüğü yerler ona fazla heyecan vermez.

Boğa: Boğa burcu lükse ve güzelliklere düşkündür. Yeşillikler içinde dağ ya da göl manzaralı şık bir tatil köyü, otel tam ona göredir. Abant gölü, Yedigöller, yazın Kartalkaya, Uludağ, İsveç, İsviçre, Aspen gibi yerlerde çok mutlu olacaktır. Seyahatinizde yoğun günlük programlar yapmamalısınız. Boğa insanı tatilde gevşemek ister.

Kitapçıları, müzeleri, sanat galerilerini ve mağazaları dolaşarak rahatlar. Kadın Boğa'lar güzellik ürünleri ve bakımı ile kendini şımartmak ister. Boğa için tatil demek, günlük hayatın dışında farklı zevkleri tatmak demektir.

İkizler: İkizler için seyahat, yeni şeyler öğreneceği, heyecanlı deneyimler yaşayacağı, ufkunu genişleteceği ve hayatına yeni bir bakış açısı kazanacağı harika bir fırsat demektir. İkizler insanı tatile dinlenmek için değil değişiklik için gider. Tatil programı yaparken dikkat etmesi gereken en önemli konu, gittiği yerde kafaca ve fiziksel olarak tamamen meşgul olabileceği aktivitelerin olmasıdır. Plajları, tarihi yerleri, müzeleri, alışveriş merkezleri, güzel manzarası olan ve kısa geziler yapabileceği diğer tatil yörelerine yakın bir yer seçmelidir.
İkizler burcu, Yay ve Balık gibi çift bedenli bir burçtur. Tatilinde 2 ülkeye, 2 şehre birden gitmek isteyebilir.

İkizler burcu, bulunduğu yörenin kültürünü, yaşam tarzını yansıtmayan lüks otelleri tercih etmez. Onun yerine minik otelleri, pansiyonları, aile işletmelerini tercih eder. Haberci ruhlu İkizler'in odasında bir TV, yakınlarda ise gazete bayii ya da kitapçı olmalıdır.

Yengeç: Duyarlı Yengeç insanları en çok su kenarında tatil yapmaktan mutlu olurlar. Yengeç burçlarının çoğu evlerinden fazla uzaklaşmak istemezler. Evlerine yakın deniz, göl kenarları, onlar için ideal tatil yerleridir.

Büyük lüks oteller yerine küçük oteller, içinde mutfağı olan bungalovlar sakinliği seven Yengeç insanına hitap eder.

Tatilde, o yörenin pazarından aldığı sebze ve baharatlarla yemekler yapabilirse çok mutlu olacaktır. Kendini ne kadar çok evinde hissederse, gittiği yerde o kadar çok rahat eder. Tutumlu Yengeç fazla para harcamayı sevmediğinden hesaplı turlarla tatile çıkmak ister. Ailesine bağlı Yengeç burcu, büyük dedelerinin doğduğu yerlere gidip köklerini araştırmaktan heyecan duyacaktır. Aynı şekilde Mekke, Kudüs, Tibet gibi dinlerin doğduğu ya da Kapadokya, Roma gibi dini yerlerin bulunduğu bölgeleri ziyaret etmekten zevk alacaktır. Bir Yengeç için tatilde ne yaptığı ya da ne aldığından çok neler hissettiği önemlidir.

Aslan: Günlük yaşantısında bile lükse meraklı olan Aslan burcu, tatil söz konusu olduğu zaman en değişik, en harika tatil için tüm parasını birden harcayabilir. Hatta bu parayı bir araya getirebilmek için uzun bir süre beklemeyi bile göze alır. Rahat edemeyeceği, zor şartları olan bir tatilin anlamsız ve sıkıcı olduğuna inanır. Aslan toplum insanıdır, kalabalıktan hoşlanır. Issız bir tatil yöresi ona göre değildir. Zengin kültürleri olan kalabalık şehirler onu çeker. Özellikle eski sarayları, kaleleri olan yerlerde asaletin izlerini bularak çok mutlu olur. Aslan insanı nereye giderse gitsin parasının yettiği en lüks otelde en iyi servisi almak ister. Gece hayatını sevdiğinden onu dans etmeye, caz konserine ya da tiyatroya götürebilirsiniz. Kendisini gösterebileceği ve herkesi görebileceği barlara, kafelere bayılacaktır. Aslan insanı nasıl yaşanması gerektiğini iyi bilir.

Başak: Başak zeki, entelektüel, iletişimci, enerjik ve aynı zamanda üretici bir burçtur. Onun en son isteyeceği sırt üstü uzanarak hiç bir şey yapmadan geçireceği bir tatil olacaktır. Başak insanı hareket ve heyecan aramaktadır.

Keşif ve araştırma duygusunu tatmin edeceği yeni yerler ona heyecan verir. Gideceği yer ile ilgili ne kadar çok bilgi toplayıp hazırlık yaparsa, gittiği zaman o kadar çok mutlu olur. En uygun fiyatlı tur ve otelleri araştıracak, eğer yabancı bir ülkeye gidiyorsa o ülkenin dilini biraz öğrenecek, kültürü hakkında bilgi toplayacak, ön hazırlıkların hepsini eksiksiz yapacaktır. Sağlığına düşkün Başak burcu uzak ülkelere gidemiyorsa, yakınlardaki kaplıca, sağlık çiftlikleri gibi yerlere giderek yenilenebilir. Buralarda egzersiz yapacak, doğa içinde yürüyecek, masaj, sauna, çamur, parafin maskeleri ile baştan aşağı temizlenecek, arınacak, dinlenecek ve kendini harika hissedecektir. Bu şekilde Başak insanı yavaşlayacak ve yerinde durabilecektir.

Terazi: Oldukça sosyal olan Terazi insanı, tatil için büyük bir şehri ya da hareketli bir tatil yöresini tercih eder. Konforlu ve rahat bir ortamda olmayı sevdiğinden, çadırda bir tatil ona göre değildir. Terazi'ye kamp yapmaktan bahsederseniz faksı ve kablolu TV'si olmayan bir otel demek istediğinizi zannedebilir. Terazi burcu, müzeleri, sanat galerilerini dolaşmayı, alışveriş yapmayı sever ve gece hayatından çok zevk alır. Terazi insanları tek başına ya da yalnızca 1 kişiyle tatile çıkma fikrini hayal bile edemez.

Akrep: Akrep burcunun özel hayatı çok önemlidir. Issız, sessiz, sakin, kimsenin olmadığı bir ada, tatil yöresi ya da özel bir tekne tam ona göredir. Yengeç ve Balık gibi duygusal bir su burcu olan Akrep, su kenarında kendini hiç bir yerde olmadığı kadar iyi hisseder. Yoğun duygulara ve tutkulara sahiptir, zaman zaman yalnız kalmaya ihtiyaç duyar.

Kaldığı yerde televizyon ve telefon olmasa da olur ama oda servisine ihtiyacı vardır, şampanya içebilmeli ve kendi müziğini dinleyebilmelidir. Onun için tatil demek, dış dünyaya hazırlanmak ve yenilenmek demektir. Günlük hayatta enerjisini çok yoğun ve konsantre bir biçimde kullanan Akrep, enerjisini çok çabuk tüketir. Issız bir adaya veya tekneye bütçesi yetmiyorsa deniz ya da göl kenarında kitap okur, balık tutarak ve hiç bir şey yapmadan dinlenebileceği sakin yerlerde tatil yapmalıdır. Akrep insanının sahilde uzun yürüyüşlere ve arabayla küçük gezilere çıkmaya ihtiyacı vardır. Kaldığı otelin güzel ve konforlu olmasını arzu eder.

Yay: Yay burcunun seyahat etmeye karşı müthiş bir tutkusu vardır. Ne kadar uzak ve egzotik yerlere giderse o kadar çok heyecan duyar. Alaska'dan Kenya'ya tüm uzak ülkelere gitmek ister. Zıt burcu İkizler gibi kafaca zorlanmaya ve yeniliğe ihtiyacı vardır. Yolculuğa çıkmadan çok önce gideceği yerin kültürü ve tarihi hakkında bilgi toplar. Lisan konusunda oldukça yeteneklidir ve gideceği ülkenin insanları ile hiç olmazsa biraz sohbet edebilecek kadar o ülkenin dilini öğrenmek ister.

Atletik Yay burcu, tatil programını bol fiziksel aktivitelerle doldurmalıdır. Bol aktiviteli, spor faaliyetleri olan tatil köyleri Yay insanı için idealdir. Doğada yürüyüşler, tenis oynamak, yüzmek, koşmak, at binmek ve spor salonunda aerobik dersleri ile çok mutlu olacaktır.

Oğlak: Oğlak burcu için en ideal tatil, dağlık bir bölgede olacaktır. Bu burç geleneklere ve tarihe önem verdiği için antik ve tarihi yerleri gezmekten büyük zevk alır. Hala arkeolojik kazılar yapılan bölgelere gitmek ya da bu kazılardan birinde gönüllü çalışmak hayatının unutulmaz tecrübesi olacaktır. Oğlak insanı eski, büyük ve geleneklerini koruyan otellerde kalmaktan büyük zevk duyar. İstanbul'da Pera Palas, New York'da Plaza, Londra'da Ritz oteli gibi. Bunun yanı sıra Oğlak burcu doğada dere tepe yürümeye bayılır. Oğlak, tatilinde biraz iş yapabilirse çok mutlu olur. Bu yanındaki insanı çıldırtabilir ama onun için iş, hayatının bir parçasıdır, ona büyük zevk verir ve bu yüzden de çok başarılıdır. Seyahatinde işle ilgili bir fırsat yakalayabilirse tatil daha da zevkli olacaktır.

Kova: Sıradan turistik bir tatil, maceracı ve bağımsız ruhlu Kova burcunu sıkacaktır. Dünya kültürlerine, toplumların sosyal yapılarına ilgi duyan, entelektüel Kova, büyük sosyal değişimlerin olduğu Rusya, Çin, Hong Kong ya da Berlin gibi yerlere gitmelidir. Kova burcu bilgisayarı olmadan yaşayamaz, tatilde iken aklı bilgisayarındadır. Dizüstü bilgisayarı varsa her yere taşır, yoksa mutlaka birisi onun için e-mail'ini kontrol ediyordur. Bağımsız ruhlu Kova insanının açık alanlara ihtiyacı vardır. Doğa harikası ıssız yerlerde özgürlük ve keşif duygusunu yaşayacaktır. Her dakikası planlanmış turlar ona göre değildir. Kendi programını kendi yapacağı bir tatili tercih eder. Esintili bir karakteri olduğu için hiç bir gezinin katı kuralları ya da günlük programı olmamalıdır. Sürprizlere ve değişikliklere açık bir tatil düşünmelisiniz.

Balık: Balık insanı iflah olmaz bir romantiktir. Tatilinden iyice zevk alabilmesi için biraz fantezi olmalıdır. Gerçek, günlük hayata benzeyen sıradan bir tatil ona göre değildir. Su elementi Balık için en iyi tatil, ada ve deniz kenarında olandır. Dalga seslerinin duyulduğu, deniz manzaralı küçük bir otel, hassas Balık insanını rahatlatacak ve sakinleştirecektir. Balık fazla atletik olmayan yaratıcı bir burçtur, bu yüzden ağır sporlar yerine yüzmeyi, kürek çekmeyi, yelkenle açılmayı, şnorkelle dalmayı ve sahilde uzun yürüyüşlere çıkmayı tercih edecektir.

Tekne kiralamak harika bir fikir olacaktır, fotoğraf makinesi ile artistik yaratıcı fotoğraflar çekecektir. Balık burcu ayakları temsil eder. Balık insanı özellikle romantik aşk şarkılarıyla dans etmeyi çok sever. Sezgileri gelişmiştir ve seyahat sırasında keşfetme duygusu ona zevk verir. Onu yapılması gereken tatil aktiviteleri ile programlamaya kalkmayın. İlginç şeyler bulursa kalmak isteyecek, özgür olamama hissi ise onu rahatsız edecektir.

Kaynak: "burçlara göre tatil" listesi http://www.webhatti.com/burclar-alemi-ve-astroloji/108382-burclara-gore-tatil-listesi.html#ixzz1uXlNudyd